Dijital dünyanın hayatımıza bu kadar işlediği bir dönemde hedef kitlenize ulaşmanın en pratik ve etkili yolu tabii ki dijitalden geçiyor. Dijital dünyanın avantajlarını en efektif şekilde kullanmak için ise kullanıcıların günlük zaman geçirme oranları bi hayli yüksek olan sosyal medya kanallarına entegre olmak gerekiyor. Bunu başardıktan sonra artık markanızın dijital kimlik yönetimini yapabildiğinizi rahatlıkla söyleyebilirsiniz. [...]
Dijital dünyanın hayatımıza bu kadar işlediği bir dönemde hedef kitlenize ulaşmanın en pratik ve etkili yolu tabii ki dijitalden geçiyor. Dijital dünyanın avantajlarını en efektif şekilde kullanmak için ise kullanıcıların günlük zaman geçirme oranları bi hayli yüksek olan sosyal medya kanallarına entegre olmak gerekiyor. Bunu başardıktan sonra artık markanızın dijital kimlik yönetimini yapabildiğinizi rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Ancak isterseniz ilk başta dijital kimlik tanımını birlikte inceleyelim.
Dijital kimliğiniz, aslında kolaylıkla tahmin edebileceğiniz gibi sizin elektronik ortamdaki varlığınızdır. Fakat bugün güvenlik sertifikaları içeren dijital kimlikten değil, markanızın kişiliğini dijital kanallarda yansıtmayı ve marka yaklaşımından ayrılmadan hedef kitle ile temas etmeyi sağlayan dijital kimlikten söz ediyoruz. Peki markanızın dijital kimliğini nasıl oluşturabilirsiniz? İşte yazımızın konusu tam da bu noktada başlıyor. Markanızın dijital kimliğini oluşturup hedef kilenizin karşısına çıkmak için ilk aşamada önem vermeniz gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Markanızın da tıpkı insanlar gibi bir duruşu, bir karakteri ve hedef kitle zihninde oluşturduğu bir izlenim vardır. Fiziksel dünyadaki bu duruşu, sosyal medyada ve diğer tüm dijital kanallarda da destekleyebilmek gerekiyor. Bunun için de kurumsal bütünlüğünüze uyacak bir dil ve tasarım ögeleri kullanabilmeniz önemli. Böylece markanızın her kanalda aynı tutarlılığa sahip olmasını sağlayabilirsiniz.
Kurumsal bütünlük yakalayabilmek, hedef kitle zihninde “bu marka güvenilir” algısı yaratmanın en kritik adımlarından biri. Çünkü hedef kitlenizle buluştuğunuz her noktada ona farklı bir markaymış gibi yaklaşmamış ve onun zihnindeki marka izlenimine uygun hareket etmiş olacaksınız. Yani tıpkı bir insan gibi beklentilere uygun bir duruş sergileyeceksiniz.
Markanızın sosyal medya ve tüm dijital kanallarda benimseyeceği dile karar verdikten sonra önem vermeniz gereken bir diğer nokta ise iletişim sıklığı. Ki bu madde, üzerinde durulmadığı takdirde müşteri kayıpları yaşatabilecek kadar kritik bir madde. Sosyal medya paylaşımlarınız çok sık olduğunda veya çok sık aralıklarla e-posta bülteni gönderdiğinizde, bir süre sonra hedef kitleniz sizinle olan ilişkisine ara vermek isteyecektir.
Dolayısıyla hedeflediğiniz kitle ile dengeli bir iletişim kurabilmeniz önemli. Peki bunu nasıl başaracaksınız? Elbette hedef kitlenizin sosyal medya ve dijital kanal kullanım alışkanlıklarını inceleyerek. Ayrıca rakiplerinizin dijital kimlik çalışmalarını da takip etmeyi unutmayın. Bu size ideal iletişim sıklığı konusunda önemli ipuçları verebilir.
Hiç kimse basmakalıp sözler, herkesin bildiği görseller paylaştığınız için sizin dijital kimliğinizi takip etmeyecek. Bu nedenle farklı, yaratıcı, ilgi çekici ve değer katan paylaşımlar yapmanız gerekiyor. Üstelik bunu yaparken kurumsal bütünlüğünüzü de sarsmamanız gerekiyor. Şimdi bu şekilde sıralayınca gözünüzü korkutmuş olabilirim, fakat hiç korkmayın.
Çünkü işi markaların dijital kimlik yönetimini yapmak olan birçok profesyonel, bu konuda size yardımcı olabilmek için hazır bekliyor. Bu profesyoneller güncel trendleri takip ediyor, markanızın karakterine uygun tonda içerikler üretiyor; yani kısacası dijital kimliğinizi güçlendirmek için çalışıyorlar.
Markanızın dijital kanallarda yayımlanacak içeriklerini tabii ki kontrol edebilirsiniz. Fakat dijital dünyada markanız hakkında konuşulan her şeyi kontrol edemezsiniz. Monitoring, sosyal medya kullanıcılarının marka hakkındaki düşüncelerini, şikayetlerini ve yorumlarını takip etmeyi sağladığı için bu noktada hayat kurtarıcı bir görev üstleniyor. Dijital kimlik yönetimi yaparken mutlaka göz ardı etmemeniz gereken monitoring süreci, hedef kitlenizin markanız karşısındaki tavrını izlemeyi ve takip etmeyi mümkün kılıyor.
Monitoring yapmak için ise dijital medya kaynakları taranıyor, mesajlar tespit ediliyor ve hedef kitle davranışları analiz ediliyor. Tüm bu bileşenler işlenerek anlamlı bir rapor haline getiriliyor. Bu sayede siz de elde ettiğiniz verileri inceleyerek müşteri memnuniyetini ölçebiliyor, itibar yönetimi yapabiliyor ve kampanya başarılarını değerlendirme fırsatı bulabiliyorsunuz.
Markanızın dijital kimlik yönetimini nasıl yapabileceğinizi artık biliyorsunuz. Fakat her şey bununla bitmiyor. Dijital çalışmalarınız süresince her şeyin sürekli olarak değişeceğini göreceksiniz. Hedef kitlenizin eğilimleri, teknolojiler, sosyal medya alışkanlıkları ve daha pek çok şey sürekli evrilecek.
Bu noktada değişen dinamiklerin karşısında markanızın stabil kalabilmesi mümkün olmayacaktır. Hedef kitlenizle etkileşim kurmaya çalışmak, iletişiminizi güçlendirmek için çabalamak, dijital stratejinizin de değişimler karşısında kolaylıkla adapte olabilmesine yardımcı olacaktır. Dolayısıyla ben de dijitalleşme yolunda sizin de yerinizde saymamanızı, hedef kitlenizin beklentilerini onlarla iletişime geçerek anlamanızı ve kendinizi sürekli güncellemenizi tavsiye ederim.
Dijital dünyada uzun soluklu ve başarılı bir yapı inşa etmek için nerden başlanması gerektiğine karar veremiyor olabilirsiniz. Bu noktada, kısa vadeden daha uzun vadeli hedeflerinize ulaşmak için çizilen yollardan hangisini [...]
